• sakal trasi olan kisinin, suratinda geri kalan kopuklere direk havluyla girismesi.

    amerika'da farkli bir camasir yikama standardi mi var da ben bilmiyorum, vur suratina suyu ondan sonra kurula iste havluyu neden sikiyosun?
    lisede su hareketi bir kere yapmistim da annem amerikan standartlarinda kufurler edip havluyu toz bezi yapmisti. oyle bir animdir...
  • buzdolabini açıp, beyaz kutudaki sütü ağıza dikip biraz içmek, ardından kapağını kapatıp yerine koymak.

    sabah ofise, kahvaltı niyetine donut ve filtre kahve ile gelmek.

    not: kahrolsun cine5!
  • bulunduğum yeri 86 ve 78. caddenin kesiştiği köşedeyim ya da 82. otoyoldan kuzeye doğru ilerliyorum, yaklaşık 8 dakika sonra hedefe ulaşmış olacağım diye tarif etmek. nerdesin, beşiktaş iskelesindeyim. piii!
  • garajda rock grubu kurmak.

    sonra neden türk rock piyasası böyle? müstakil evlerimizin yanında garajımız yok bizim olm. müzik bizde zaten pahalı bir uğraş bir de üstüne stüdyo parası verince insanın beli bükülüyor. bir de giriyorsun 1 saat, anlamadan dinlemeden çalıp çıkıyorsun. oysa bir garajımız olaydı, ikinci el aldığımız eski ama kullanışlı enstrümanlarımız olsaydı, saatlerce kimse bize kızmadan ya da kovmadan müzik yapaydık...

    bir garajımız olaydı rock yıldızı olup sex, drugs & rock'n roll'un dibine vurduydum da işte ev apartman dairesiydi, komşulara ayıp olurdu...
  • bisikletle her sabah gazete dağıtan çocuklar vardı. gazeteyi rulo yaparlar, bahçeye fırlatırlardı. evin sahibi uyuşuk uyuşuk çıkar gazeteyi alırdı. gazeteci çocuk "günaydın mistır brown" falan der, sonraki eve yollanırdı. gazeteci çocuklar 11 - 12 yaşlarında falan olurlar, harçlıklarını çıkartmak için çalışırlardı. lan bizi annemiz bakkala yollamazdı küçüğüz, kazıklanırız, parayı kaptırırız diye. elalemin çocuğu o yaşlarda harçlığını çıkartsın, serbest teşebbüsün ruhunu kapsın, biz de mal gibi büyüyelim. eh haliyle o velet büyüyünce ticarete atılır, bütün dünyaya mal satar, bill gates olur, rockefeller olur. biz de böyle güdük kalırız tabi. ah ah...
  • polis akademesi filminde ağzıyla her sesi çıkaran adamdır. yani:
    (bkz: larvell jones)
  • buzdolabını açtıktan sonra kocaman kutularda süt veya portakal suyu içmek. alışverişten eve dev kesekağıdı içindekilerle dönmek. düzayak, müstakil evde oturmak. köpek beslemek. kocaman hamburgerler yemek.
  • http://i.imgur.com/fsakzhi.jpg
    8 yıllık tecrübeli bir dedektifim ama bunu diyecek bir ortam bulamadım henüz.
  • benzin masrafı düşünülmeden kullanılan kamyonettir
hesabın var mı? giriş yap