22703 entry daha
  • türkiye son 15 senedir kimseye hiçbir şeyle uğraşma fırsatı tanımadı. herkesin ekonomiyle, siyasetle, çeşitli felaketlerle, kutuplaşmayla cebelleşmesi isteniyor adeta. kimse işine, kariyerine, kişisel gelişimine, hobilerine ve ailesine vakit ayıramıyor. çünkü hep bir kriz, terör, felaket, seçim döngüsünde ülke. odaklanamıyor insan.

    2017'de taşındım gittim türkiye'den. o yıllardan beri elbette uzaktan takip etsem de hiçbir şeyin parçası olmadım türkiye'de ve birçok şeyle uğraşma fırsatı buldum. üç tane hobimi meslek seviyesinde yapabilecek konuma geldim. işimde yükseldim, eğitimler aldım, dil öğrendim. kendimi daha çok tanıma fırsatı buldum, kendimi düşünebilecek vakti elde ettim. kitaplar okudum, ülkeler gezdim. her şeyiyle tamı tamına bir hayat yaşadım. acılarım da oldu. sevdiğim bir arkadaşımı kaybettim, üstüne 15 yıllık evladım gibi sevdiğim kedim öldü. ama yaşadığım yılları hiç öyle harcanmış gitmiş gibi görmedim. dolu dolu yaşama fırsatı buldum.

    bu arada ne kadar önemsiz biri olduğumu da daha çok anladım. hani böyle büyük davalar uğruna ölmek falan diye düşünürsünüz ya. yok öyle bir şey. hepimiz unutulup gideceğiz en geç 100 yıl sonra. 200 yıl sonra mezarınız bile kalmayacak muhtemelen. daha da önemlisi hatırlanmanın bile bir anlamı yok deneyimleyemedikten sonra. elimizdeki tek şey yaşadığımız bu hayat ve ben bu hayatı türkiye'nin saçma sapanlığı içinde **harcamak** istemiyorum. eğer bir tavsiye isterseniz de işte bu, harcatmayın kendinizi. hayatınızı kendinize harcayın. güzel anılarınız, deneyimleriniz olsun. ülkenin size dayattığı problemler gerçekliğiniz olmasın.
  • şu sıralar kafamı kurcalayan... 31 yaşındayım, 37 yaşında bir kadın buldum. iki çocuğu var 4 ve 6 yaşlarında. kadının güzellik 5/10, çekicilik 7/10, aşk ve sevgi doluluk 10/10. evi var, çalışıyor aynı zamanda. nafaka da alıyor.

    günde 24 saat bunu düşünüyorum evlensem mi diye. türkiye'de kalsam 10 sene vermem lazım ev almak için, köpek gibi yaşayarak ve onun bunun kölesi olarak. üstelik ülkenin durumu vahim. göçmenler, ekonomi vs. bu kadınla evlenince de çalışırım ama kafam rahat olur ekonomik ve sosyal anlamda. ayrıca kadın gerçekten sevgiyle aç. beni de baya seviyor. değerli yorumlarınızı bekliyorum.
  • yeşili yakan son entrysiyle midemi bulandıran başlık.
  • 4 günlük varşova gezisinden sonra ciddi düşünmeye başladığım eylem. varşova'da yaşayanlar beni yeşillendirebilir, önerilerine açığım.
  • kalıplar ve size öğretilenler...
    riski alabilmek, komfor alanının dışına çıkabilmek. sorgulamak size öğretilenleri...

    güzel bir müzik dinlemek, gün batımını devirmek. ayağını kesecek güzel bir arabanın olması, kitaplar alabilmek ihtiyaçlarını karşılamak
    istekler bunlar.

    ayakta gidilen otobüs, zihni bozuk insanlar
    her gün gelen zamlar, kendini allah görenler
    fazla mesai saatleri, bireye saygı duymayanlar
    bu da gerçekler

    gelecek var bir de. o da daha kötü olacak.

    ve bir de sen varsın.

    ne olacak ? bunca senenin karşılığı kredi alarak elde edilen evin kredi ve faizini borcunu ödemek için eşek gibi çalışmak mı ?
    yoksa bunca senenin karşılığı seni her ay sonu içerde bırakan para mı ?
    emeğin karşılığı mı var bu ülke de bence bu daha güzel bir soru.
    sorgulayın, sorgulayın da uyanın. uyanın da düşünün. düşünün de insan olun.
  • son aylarda gerek devlet dairelerinde gerekse iş, sosyal ve özel yaşantımda gördüğüm tutumların tek tipleştiğine kanaat getirdim. bu ülkedeki bütün tasarılarımı ivedi gerçekleştirip yurt dışına temelli gitmeye karar verdim. dönmüştüm ancak burada tükeniyorum. bütün defterleri kapattıktan sonra ülkeyi terk edeceğim.
54 entry daha
hesabın var mı? giriş yap