660 entry daha
  • metroları mermer kaplı
    güzelleri sarı da saçlı

    zaten herkes biliyordur metrolar çok başarılı. şehrin altında ikinci bir şehir var adeta. onlarca belki yüzlerce metro istasyonu var. artık latin harflerle de yazmışlar metro duraklarını. az biraz yön duygunuz varsa kaybolmazsınız. ben hiç bir yerde şaşırmadım yönümü. havaalanında da metro bağlantısı var. anonsu yapan kişi erkek ise bindiğiniz trenin yönü moskova'nın merkezine doğru gidiyor, kadın ise merkezden dışarı doğru gidiyor anlamı taşıyor. kahverengi hatta ise erkek sesi saat yönünde, kadın sesi saatin ters yönünde gidildiğini gösteriyor. metrolar maksimum bir dakika geliyordu. bu kadar çok hat, bu kadar çok istasyonda bu kadar hızlı seferler gerçekten takdir edilesi. üstelik telefonlar da çekiyor. sanırım istanbul'daki metrolarda telefon çekmiyor. ben 3 günlük sınırsız biniş aldım 600 ruble. bir günlük sınırsız biniş 315 ruble, tek biniş 65 ruble. her durakta otomatlar var. bozuk para atabiliyorsunuz. havaalanı durağında karşılaştığım bir türk para üstü vermediğini söylemişti. bir kaç metro istasyonunu şöyle bırakayım:

    kievskaya 1
    komsomolskaya 1
    novoslobodskaya 1 2
    belorusskaya 1 2 3
    mayakovskaya ışıkların üstüne dikkat
    ploshchad revolyutsii 1
    smolenskaya 1

    şehirde ilk günden dikkatimi çeken lüks araçların fazlalığı oldu. bmwler audiler mercedesler düşük kalıyor. hatta maybach o kadar fazla ki o bile sıradan. royce rollslar, bentleyler falan geziyor sokakta. trafikte güzel bir düzen var. kimse kimsenin hakkına girmeye çalışmıyor. yayalar kesinlikle birinci öncelikli. yaya geçitlerinde araçlar ne kadar hızla gelirse gelsin kesinlikle yavaşlayıp duruyorlar yaya varsa. yayalar da kendilerine kırmızı yanıyorsa yol boşsa bile geçmiyorlar. hatta kırmızı ışık süresi son 1 saniye kala bile hareket etmiyorlar. yeşil ışık yanıyor ondan sonra geçiyorlar. çok nadir bir iki istisnasını gördüm. ve güzel kadınlar. bu kadar güzel kadının moskova'ya toplanmış olması adil değil. artık nasıl bir gen aktarımı olduysa zamanında, şimdi herkes güzel.

    1. gün
    pazar günü istanbul saw'dan kalkıp, vkno havaalanına indim. uçak sanırım ukrayna'nın batısından, moldova'nın üzerinden uçuyor. yolculuk 4 saat sürüyor. daha uçak alçalırken fark ettim ki moskova'nın dış kısımlarında ormanların içine evler, siteler yapılmış. ağaçlara biraz kıymışlar ama zaten sanırım çok fazla var. neyse önce otelimi bulmak istedim. havaalanından kızıl meydan tarafına gitmem gerekiyordu. sarı hatla park pobedy durağına gelip koyu mavi hatta geçtim. oradan meydana yakın olan arbatskaya durağında indim. gitmeden zaten yerine bakmıştım. telegram üzerinden de konuşmuştuk. elimle koymuş gibi buldum. burada iki gece kurtarıcı isa katedraline yakın lenivka caddesi üzerinde russian apart isimli küçük bir otelde kaldım. iki gece için kahvaltı hariç 6000 ruble verdim. otele eşyalarımı bıraktım ve tekrar çıktım.
    önce arbat tarafına gittim. eski arbat ve yeni arbat var. trafiğe kapalı olan eski arbat. bunun sonunda devasa büyüklükte şu bina var. o kadar yüksek ki yakından kadraja sığmıyor. sonra moskovalı arkadaşıma sorduğumda dış işleri bakanlığı olduğunu söyledi.

    kızıl meydan oldukça büyük bir meydanmış. o kadar büyük alan burada olsa kesin otopark yaparlar. bazı videolarda bu meydanda konserler olduğunu gördüm. ben denk gelmedim. meşhur vasil katedralinin içine giremedim. gece ışıklandırması yoktu. gece meydanda sönük kalmış. lenin mozolesi kapalıydı. gum alışveriş merkezinin gece ışıklandırması çok güzel olmuş. içini de gezdim ama çok bir cazibesi yok.
    şehirde market bulmak çok zor. bulduğum bir marketten bir bira iki dilim pizza aldım.

    2. gün
    ilk olarak otelime çok yakın olduğu için kurtarıcı isa katedraline gittim. tadilat vardı. kapılar kapalı. zaten ingilizce bilmediklerini düşünerek sormadım kimseye. dışından zaten yeterince heybetli. buradan metroyla kızıl meydana geldim önce bolşoy tiyatrosu tarafını gezdim. bu tiyatronun içini çok merak ediyordum ama giremedim. karşısında marx heykeli var. marx dayıya selam verip kızıl meydan tarafına gittim. bir de sabah göreyim diye.
    moskova'da uzay müzesi var. çok merak etmiştim. turuncu metro hattında vdnkh durağında. bir parkın üstünde yukarı doğru giden roket heykeli var. gayet anlamlı. müze hemen bunun alttında. müzeye giriş sanırım 300 rubleydi. danışmadakiler ingilizce biliyorlar. içerde astronotların gerçekte kullandıkları kıyafetler, dünyaya dönüşte içinde bulundukları kapsüller var. kapsüllerin dışarı yanık. uzaya gönderilen ilk köpek de içi doldurulmuş halde burada sergileniyor. yine uzaydan gelen taşlar var bunlara dokunabiliyorsunuz. ben uzaya özel olarak meraklı olduğum için dünya dışı bir nesneye dokunmak hoşuma gitti. uzay araçlarının içini görebiliyorsunuz. hatta birinin içinde 5 10 adım atacak şekilde düzenlemişler. buradan sonra arka tarafındaki park yürüdüm çok gerek yokmuş. dönme dolaba bindim 1600 rubleye. buna da gerek yokmuş.

    ertesi gün için petersburg tren bileti almam gerekiyordu. leningradsky tren istasyonuna gittim. çok az ingilizce biliyorlardı. bilet alamadım. internetten baktığımdan daha pahalı fiyatlar söyledi kadın. bu iki şehir arası tren bileti alacaksanız önce internetten rzd.ru sitesinden biletinizi bulup ekran görüntüsü alın, görevliye cem yılmaz'ın dediği gibi ıh ıh yöntemi ile gösterin. ben o an hazırlıksız gitmiştim. arkadaşımla gideceğimiz zaman alırız diye o an bilet almadan geri çıktım.

    gitmeden internetten gördüğüm ve merak ettiğim gagarin heykeline gittim. aslında çok alelade bir yerde, basit bir heykel gibi duruyor ama uzayla ilgili olduğu için ben sevdim. aslında güzel de bir heykel.

    artık ayaklarım acımıştı ve otele döndüm. burada tanıştığım biri, bana etrafta bir market göstermişti haritadan. gece oradan hazır bir şeyler, bir tane de bira aldım. kasadaki mal çocuk bir şeyler söyleyip birayı vermedi. birayı da geç o da benim dedim. niet diyor. saati gösterdim, saatten dolayı mı diye evet diyor. geri zekalı çocuk bır bır ötene kadar saati işaret etse daha kolay anlayacağım. kafaları pratik çalışmıyor. bizdeki gibi belli saatten sonra alkol satışı yokmuş.

    3. gün
    bugün otelden de çıkıyorum, türkiye'den diğer arkadaşım gelecek. onla sankt petersburg'a gideceğiz gece treni ile. o gelene kadar buradan tanıştığım arkadaşımla lyublinsky parka gittik. söylediğine göre iki hafta önce buradaki su buzla kaplıymış. sonra ben arkadaşımı almaya havaalanına gittim.

    türkiye'den gelen arkadaşımla ilk olarak moskova devlet üniversitesine gittik. artık ana bina mı rektörlük mü neyse çok görkemli bir yapı var. tepesinde yine yıldız. binanın içine girelim bakalım dedik güzel eski bir döner kapısı var. görevli no turist dedi. yemedik binanızı deyip geri çıktık.

    buradan yine metro ile nazımın mezarına gittik. sportivnaya durağında inip 5 10 dk'lık yürüme mesafede novodevichyi mezarlığı ve kızlar manastırı var. zaten kızlar manastırının uzun yapılarını uzaktan görülüyor. mezarlığın giriş tam nerde bilmiyorduk ama benim yer yön tahminlerim genelde doğru olduğu gibi yine bulduk. manastırın hemen yanında giriş kapısı var. kapıda asker vardı. bizde de çantalar olduğu için selam bile vermeden geçtim gittim ben. durdurmak isterse o durdursun zaman kaybetmeyelim diye. çünkü çantaları x-ray cihazlarına falan koyuyorlar metroda. yine öyle olmasın diye. girince karşıda pano var. biz panoya bakarken kapıdaki görevli asker gelmiş arkamızdan. "naziym?" dedi. :) herhalde en çok nazım için geliyor insanlar buraya. da dedik. sağ olsun yerini gösterdi çok basit konumda nazım'a giderken o açıklıkta yerde rus bayrağı var formunda mermer bir mezar taşı var. burada da rusya eski devlet başkanı boris yeltsin yatıyor. nazım'a gittik başında bir türk çift vardı. biz yaklaşınca biraz durdular gittiler. biz de fotoğraflarımızı çektik. ben evimin bahçesinden bir avuç memleket toprağı götürmüştüm. onu serptim mezarına. bir şiirini okudum ve ayrıldık. vera da nazımla beraber yatıyor. tam biz çıkarken de kapılar kapandı. saat 5'ten sonra almıyorlar. gidecek olanlara duyurulur.

    bir de köpekli mezar vardı burada. vaktimiz olmadığı için arayamadım. sahibi ölüp de buraya gömülünce köpeği de hachiko gibi mezarına gelmiş hep. köpek de ölünce onu da sahibinin yanına gömmüşler.

    buradan sonra kızıl meydana gittik. orayı dolaştık. tren bileti hala almamıştık. leningradski istasyonuna gittik. aynı odada iki yatak yokmuş. farklı odalarda birimize üst birimize alt ranzayı verdi. sanırım şansımın çoğunu bu vagonda kullandım. arkadaşım üç erkekle seyahat ederken ben iki çocuk ve bir kadınla seyahat ettim. ayrıca koridorda başka bir rus güzeli tanıştık, sohbet ettik. buraya kadar okuyan arkadaşlar, evet o tren videolarındakiler gerçekte de yaşanabiliyormuş. :)
    tren yatakların görseli şöyle, gerçeği de şöyle. alttaki koltuklar da yatak oluyor. çarşaf, yastık, yorgan ve nevresim takımı veriyorlar. yalnız, bu kadar turistik olan bir yerde, bu kadar büyük ve çok fazla insanın kullandığı bir tren garında bir çarın kulu ingilizce bilmez mi ya? bir tane gişede sıramız yandı. ingilizce dedik, yan gişeyi işaret etti. o da anlıyor gibi ama rusça cevap veriyordu. eeyyyy putin şu gişelerden sadece birinde bari ingilizce bilen personel çalıştır. bir danışma bari koy şuraya. işaret diliyle anca anlaşabiliyoruz.

    moskova petersburg'a göre daha sıcak. petersburg'da dondum resmen.

    tekrar moskova'ya gelirsem yapılacaklar: bolşoy tiyatrosu içini görmek, lenin mozolesi açıksa ziyaret etmek, gorky parkta yürümek, tekne turu, bunker-42 sığınak veya müzesini görmek. (bunker-42 isimli müzeyi duydum araştırdım ama tam bilgi sahibi olamadım. biraz karışık geldi. moskova'daki arkadaşıma sordum o bile karışık dedi. belki daha fazla bilgi toplayıp tekrar geldiğimde uğrarım. bilen varsa mesaj atabilirse sevinirim.)

    vee çok merak ederek gittiğim leningrad yani sankt petersburg için buyrun:

    (bkz: sankt petersburg /@lonelycowboy)

    piter'dan döndükten sonra moskova'da son gün
    son günümde yine moskova'ya döndüm. tren yine saçma sapan bir istasyona şehrin biraz dışındaki vostochniy tren istasyonuna geldi. neyseki yine metro var. biraz tren istasyonunda oyalandıktan sonra metro istasyonlarını gezdim. en son yine moskovalı arkadaşımla buluştum biraz da onla vakit geçirdim. lev tolstoy'un evini dışarıdan gördüm. o sokakta bir kaç ünlü ev daha vardı.

    veee bu güzelim ülkeye, belki tekrar gelmek üzere veda etmek için havaalanına doğru yola çıktım. göz yaşım pıt.

    (bkz: rusya /@lonelycowboy)
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap