100669 entry daha
  • uzakları, gözlük olmadan net görebildiğim günleri çok özlüyorum. sokakta son kez oynadığım, çocukluğumun son gününü çok özlüyorum. hayaller kurabilmeyi ve onlara ulaşabilmeyi çok özlüyorum.
  • ben sana ne dedim, ne kötülüğünü istedim de hiç korkmadan, utanmadan o bedduları edebildin?

    allah ıslah etsin diyorum.
  • işyerinden arkadaşlar ile birlikte kırklareli koruköy’e gittik bugün.bizi orada acentemiz ağırladı her şey harikaydı.küçük ve çok mütevazı bir yeşillik alanda keyfimize diyecek yoktu.

    sohbet muhabbetin üzerine harika bir detay eklendi.bizi ağırlayan acentemizin kardeşi ile konuşurken bi anda bu abimizin uykusuz dergisi çizeri ve ortaklarından (bkz: ersin karabulut) un babası olduğunu öğrendim.

    koskoca hayatta nasıl böyle bir karşılaşma ve denk gelme olabilirdi.ben bu kadar mütevazi,halktan,güleryüzlü bir insana denk geldiğim için inanılmaz mutlu oldum.umarım bir gün oğlu da gittiğimizde orda olur ve sohbet etme imkanı bulabilirim.
  • bazen hümanistliğin bokunu çıkardığım doğrudur :)
  • " eğer, yeniden başlayabilseydim yaşamaya,
    ikincisinde, daha çok hata yapardım.
    kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım.
    neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar.

    eğer yeniden başlayabilseydim,
    ilkbaharda pabuçlarımı fırlatır atardım.
    ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla.
    bilinmeyen yollar keşfeder, güneşin tadına varır,
    çocuklarla oynardım.
    bir şansım olsaydı eğer. "
  • bi keresinde saçma sapan bi tv programı izliyordum ve programda adamın biri ağlıyordu. az ötesindeki kadın da "ağlayan erkeğe dayanamam ben, hiç dayanamam" diyerek ağlamaya başlamıştı. şimdi nerede ağlayan bi erkek görsem bu sahne geliyor aklıma yerli yersiz.
  • not: bu entry depresyonun derinliklerindeyken, seratonin seviyesi yerlerdeyken yazılmıştır muhtemelen yarın sabah kendini imha edecektir

    hayatta evrimsel açıdan tek bir amaç var. döllere sonraki nesillere aktarmak. fakat öyle bir durumdayım ki bırak dölleri aktarmayı hayatımda topu topu 2-3 yakın olduğum insan var. akademik anlamda hiçbir şeyim yok elimde. sosyal anlamda hiçbir şeyim yok. hayattan zevk alacak hiçbir şeyim yok. tek yaptığım boş boş zaman öldürmek; bol bol uyumak, youtube'da saçma sapan videolara izlemek. hayatta hiçbir şeyde başarılı olamadım ve muhtemelen olamayacağım. hiçbir yerde izimi bırakamadım bırakamayacağım. ben ve beni hatırlayacak 3-5 kişi öldükten sonra hiç var olmamış olacağım, hiç yaşamamış olacağım. neden? neden yaşamak peki bu dünyada? neden yalnız başıma şanssız hayatımı devam ettirmeye çalışmak? neden bunlar başıma geliyor? nerede hata yapıyorum? sırf çekingen olmam sebebiyle muhtemelen. sırf çekingen olmam sebebiyle ortaokul, lise, üniversite boyunca iyi arkadaşlarımın sayısı eldeki parmak sayısını geçmez. hiçbir şeyi hayatımın anlamını yükleyecek kadar severek yapmadım. aynı üniversitedeki insanlar daha 1. sınıftan akademik anlamda bir şeyler yaparken ben ortalama bir insan oldum. insanlar beraber mutlu olurken, etkinlik yaparken ben yalnız bir insan oldum. insanlar deliler gibi sevdiği biriyle konuşurken ben oturup sigara içtim. neden? bu hayatın anlamı ne? neden yaşıyorum?
  • "akar saçlarımdan yalnızlığın ırmağı
    kalbime dökülür"
  • otuzdan sonra futbol çok yorucu oluyor. ama benden bu kadar diyemiyorum. takımımızın kalecisi berbat allah'ım duy sesimi.
  • yere düşen ekmek parçasının üzerinde onu taşıyamayan bir karınca gördüğümde parçayı daha küçük parçalara ayırıp karıncanın küçük parçaları taşımasını büyük mutlulukla izlerim. hayata karşı her zaman böyleydim. gözümle gördüğüm şeyi görmezden gelemem, hissettiğimi hissetmiyormuş gibi yapamam. evet hayat zordu belki de sıradanlıklarla doluydu küçük şeyleri büyüten bendim, fazlasıyla önemseyen. bazı zaman olur ki inceldiğim yerden kopucakmışım gibi hissederim sonra geçer geçmeseydi nasıl yaşanırdı ki ama bu benim işte. beni ben yapan şeyler değil mi ki zaten tüm hissettiklerim.
174046 entry daha
hesabın var mı? giriş yap