hesabın var mı? giriş yap

  • baris manco'nun bu efsane sarkisi, 1970'lerde tum muzisyenlerin basinda demokles kilici gorevi goren trt denetleme kuruluna gonderildi, ama sozlerinin cok mustehcen oldugu gerekcesiyle reddedildi. ama inat eden baris, bu defa enstrumantal versiyonun yolladi kurula. bu defa da, "gitar cok mustehcen caliniyor" gerekcesiyle reddedildi. tam trt isi bir karar dogrusu..

  • --- spoiler ---

    2x16 kesinlikle bugüne kadar yayınlanmış en iyi bölümüydü. ayrıca bu muhteşem bölümde muhteşem bir detay çarptı gözüme.

    malum 1985 yılındayız. diğer evrende gözcüler sinemadan çıkıyorlar. sinemada back to the future'ın oynadığını görüyoruz. hatta filmle ilgili yorumlar yapıyor gözcüler, teorisi sağlam falan şeklinde. fakat bir de ne görelim. başrol michael j. fox değil, eric stoltz.

    bilenler bilir, back to the future'da ilk olarak marty rolü eric stoltz'a verilmiş hatta filmin büyük kısmı onunla çekilmiş, fakat eric stoltz'un marty gibi genç bir karakter için biraz yavaş, ağır düştüğü düşüncesiyle michael j. fox'da karar kılıp marty sahnelerinin hepsini m.j.fox ile tekrar çekmişler. vay anasını lan, diğer evrende eric stoltz oynamış marty'yi. detay harikaydı, özellikle benim gibi back to the future manyağı bir adamsanız bölümün sonuna kadar o sinema tabelası gözününüz önünden gitmeyecek bölüm bitene kadar. hatta bittikten sonra.

    --- spoiler ---

  • twitterda yeni hesap açıldığında oluşan yumurtalı profil fotoğrafının, twitter kuşunun yumurtladığı yeni üyeleri simgelemesi.

  • göz kapaklarındaki sinirlerin uyku reseptörlerine uzanması. (1)

    uykunuz gelince gözünüzü ovuşturmanız bundan. eğer yarım saat ovuşturursanız bayılabilirsiniz bile. (2)

    ve güzel bir kıyak size, uykusuzluk çektiğinizde gözlerinize (göz kapaklarınıza yani) 3-5 dakika kadar yumuşakça masaj yapın. (3)
    o kadar hızlı uyuyacaksınız ki masajı ne zaman bıraktığınızı bile hatırlamayacaksınız. (4)

    istek üzerine kaynakça;
    1- bilim ve teknik dergisi
    2- bilim ve teknik dergisi
    3- gözüm
    4- gözüm

    edit: "çok başarılı lan" diyenler yeşillendiriyor, işe yaradığı tescilleniyor gençler. ama sert ovalamak zararlıymış, çooook yumuşak şeyyaparsanız daha iyi.

    edit2: her yer yeşil her yer teşekkür... beni sizler var ettiniz yurttaşlarım!

    edıt3: mesajla uyarı gelıyor; olm bak aranızda gozune hayvan gıbı gırısen varmıs! sakat.
    eller tertemız olacak. hareketler o kadar yumusak olacak kı goz hıssetmeyecek bıle. ısımız gozle degıl, kapagıyla zaten. yumusak yumusak...
    rıskler göz ovuşturmak baslıgında acıklanmıs okuyalım bılgılenelım gozu elımıze almayalım.

  • dünyada üretilen oksijenin sadece 15-20% civari ağaçlardan gelir. daha da az bir kısmı diğer yeşil bitkilerden gelir. kalan 70% kadarını sudaki alg ve planktonlar üretir.

    ufak duzeltme: plankton yerine fitoplankton demek daha dogru olur, planktonlar grubunda sadece onlar oksijen uretir.

  • thy veya anadolu jet'in web sayfalarından bilet bakıyorsunuz diyelim, tarihi seçtiniz, baktınız, tamamen örnek veriyorum 59 lira promosyon bilet. "dur bi de başka saate bakayım" deyip geri döndünüz, beğenmediniz, 59 lirayı alayım lan dediniz, girdiniz bi baktınız aaa o 59'luk promosyon sınıfı "dolu" gözüküyor.

    panik yapmıyorsunuz.

    tarayıcınızı kapatıyorsunuz. chrome ile girdiyseniz internet explorer'ı açıyorsunuz, girip aynı işlemi yapıyorsunuz 59 liraya biletinizi alıyorsunuz. bu çakallık ile en az 10 kez karşılaştım. yemezler. yemeyin.

    düzeltme: seçili biletin / koltuğun x dakika saklı kalması neticesinde dolu göründüğüne dair mesajlar alıyorum. yukarıda bahsettiğim şey 1-2 haftalık bir olay değil. yani önümüzdeki hafta şuraya gideyim deyip yaşadığım bir hadise değil. ben il dışında yüksek lisans yaptım, haliyle her dönem asgari 8 kere gidiş dönüş bileti aldım, 8 dönem de yüksek lisans yaptım. ve bunu hemen hemen her seferinde yaşadım. dönem başında 8. haftanın biletlerine bakarken de yaşadım, millerimle ödül bilet alırken de yaşadım. daha komiği ekonomi sınıf için gereken milin yarısı mille sınırlı businnes class bilet aldım. usta bunların yalnızca 1 tane mi promosyon koltuğu var? ve ne yazık ki başka kişilerin de başına geldiğine dair mesajlar alıyorum.

    ve debe editi:

    şiiri sevin, kimseyi incitmeyin. (bkz: #44015756)
    murathan özbek'i şimdiden bilin (bkz: #46266564)

  • yenice girdiğim yaşımda aklıma takılanlardır...

    aile her şeydir. herkes götünü dönüp giderken, sana sımsıkı sarılan ailen oluyor. kaç yaşına gelirsen gel, sen onların biricik çocuğusun. kıymetini bilmezsen allah belanı versin.

    iş güç için ne yatırım yaptıysan yaptın, gerekli yerlerde amcan, dayın ya da arkanda taşşaklı bir baban yoksa karşılığını alamıyorsun, alamayacaksan.

    para para diye götünü yırtma. sağlık olmadıktan sonra ne yapacaksın parayı? para kazanacağım, kariyer yapacağım diye kendini yıprattığın günlerin acısı, vücudunda biriken stres yüzünden senden gani gani çıkıyor.

    paran ya da statün için yanında olan insanların amk onları ayırt etmeyi öğreneceksin, boşuna canını sıkma. allah herkese gönlüne göre veriyor.

    ne bok yersen ye, sorumluluk almayı bileceksin. sorumluluğunu alamayacaksan o topa girmeyeceksin.

    her şey bir kenara, kul hakkı yeme. vicdanın temiz değilse insan değilsin.

    eşini iyi seçmen lazım. seni rezil de eden, vezir de eden o oluyor ve sevgi her şeye yetmiyor. evde huzurun yoksa, eninde sonunda kendi bokuyla kavga eden birine dönüşüyorsun.

    ilişkilerinde huzuru ara. huzur varsa her şey olur, huzur yoksa, aşk, tutku, seks vs hikaye. tutmaz o maya ki huzursuz bir ilişkiye kaptırdıysan neyi yediğini söylemek istemiyorum şimdi.

    gidenlerin, gönderdiklerinin ardından kaybettiğin vakti kendine harcasan, daha donanımlı bir insan olurdun. kimseye, hiç kimseye değmez. bir insanı özel yapan sensin, senin sevgin.

    bu hayatta çok orospu çocuğu var, evet ama iyi insanlar da hala var.

    hiç kimseye bir bok kanıtlamak zorunda değilsin. çok mutlu görünmek, çok zengin olmak, ev araba almak, dünyayı görmek... lan sen ne istiyorsun ona karar ver. elalemi sikeyim, ben ne istiyorum demeyi öğrenmen gerek.

    hayır demeyi bileceksin. öğrenemediğin sürece tepene binen şerefsizlerle debelenmek zorunda kalırsın.

    ne kadar yukarı çıkarsan o kadar düşman ediniyorsun. kafayı "ben buna ne yaptım da bana böyle yaptı" diye yoracağına, önüne bak.

    insanlar seni sevmek zorunda değil, sen de onları sevmek zorunda değilsin. nokta.

    iyi niyet ile aptallığı ayıran çok ince bir çizgi.

    sevdiklerine, kendin için ne istiyorsan onu ver; öyle davran. seni hak edenleri el üstünde tut.

    hayat çok hızlı geçiyor, yakalamayı öğren. en önemli şey zamanlama. dostlarınla bir kadeh içmeye, ailenle sohbet etmeye, kendini şımartmaya vaktin olsun mutlaka.

    üşenme! "üşeniyorum, öyleyse yarın" deme. yarın yok ki!

    sev, sev, daha çok sev. ilk önce kendini sev ve nasıl sevilmek istiyorsan, öyle sev. sevdiğin için elinden geleni yapınca da, "olursa ekime, olmazsa sikime" de yeter.

    daha öğreneceğin çok şey var. istediğin sorundan başlayabilirsin...

  • sevgili harun tekin, siliyor musun bu rezil tweet'i yoksa burda yazarlar olarak bir şey deneyelim mi? bakalım sözlük mü büyük yoksa senin cihangirli dostların mı? şu an amerikada'yım, saat farkı var, sana 7 saat süre.

  • nidoterapi, herhangi bir zihinsel bozukluğun birey veya toplum üzerindeki etkisini en aza indirmek için ortamın veya çevrenin sistematik olarak değerlendirilmesini ve değiştirilmesini içeren işbirlikçi bir tedavinin adıdır.

    nidoterapi kavramı hakkında

    nidoterapi, londra'daki imperial college'de profesör ve alanında uzman olan peter tyrer tarafından geliştirilmiştir. terapinin adı, yuva anlamına gelen latince “nidus” kelimesinden türetilmiştir. nidoterapi, kişinin zihinsel sağlığında ortamın büyük bir rol oynadığı ve bireyin ihtiyaçları etrafında şekillendirilmesi kavramına dayanmaktadır.

    bireyin çevresi ,sadece fiziksel barınma ve birlikte yaşadıkları insanlar da dahil olmak üzere yaşam durumlarını değil; aynı zamanda iş, eğlence ya da eğlence için zamanlarını geçirdikleri sosyal çevrelerini de içerir. çevre üç kategoride tanımlanabilir: fiziksel, sosyal ve kişisel çevre. her üçü de bir kişinin çevresi ile nasıl etkileşimde bulunduğu konusunda rol oynar. nidoterapide çevre, kişinin ihtiyaçlarına daha uygun hale getirilmek için dizayn de edilebilir. nidoterapinin bir başka amacı, kişinin zihinsel tedavisine müdahale eden çevresel tetikleyicileri kaldırmaktır.

    nidoterapinin ilkeleri ve bileşenleri

    nidoterapinin etkili bir tedavi olmasını sağlamak için beş prensibi vardır:

    1- teminat kollokasyonu: kişinin çevresini kendi bakış açısından gözlemlemek.
    2- gerçekçi çevresel hedeflerin oluşturulması: kişinin çevresini değiştirmek için net hedefler koymak.
    3- sosyal fonksiyonun geliştirilmesi: hedefler, ortamdaki doğru değişiklikleri hedefliyorsa kişinin sosyal işlevi iyileşir; aksi taktirde hedefler gözden geçirilmelidir.
    4- kişisel uyum ve kontrol: değişiklik yapmak isteyen kişi bunun sorumluluğunu alabilmeli ve kontrol edebilmelidir.
    5- daha geniş çevre entegrasyonu ve arbitraj: terapist ve hastanın güvendiği biri de dahil olmak üzere, yapılması gereken bir değişiklik konusunda anlaşmazlığa düşüldüğünde uzlaşmaya yardımcı olabilecek diğer kişileri sürece dahil etmek.

    nidoterapinin pratikte etkili bir şekilde kullanılabilmesi için dört bileşeni vardır:

    1- terapist ile hasta arasında olumlu iletişim geliştirmek. hastanın neye ihtiyacı olduğunu ve terapi harici zamanlarda neler istediğini anlamak.
    2- kişinin fiziksel ve sosyal çevresini iyi analiz etmek.
    3- kişinin ihtiyacına göre değiştirilecek çevrenin planını doğru yapmak.
    4- planı uygulamak, izlemek ve gerektiğinde değiştirmek.

    nidoterapi bağımlılık tedavisinde nasıl kullanılır?

    nidoterapi, geleneksel olarak madde kullanım bozukluklarının tedavisinde kullanılmamıştır; bununla birlikte, bir kişinin hem zihinsel sağlık bozukluğu hem de madde kullanımı olduğu zaman ortaya çıkan bozuklukları tedavi etmek için de kullanılabilir. eşlik eden bozuklukların tedavisi veya ikili tanı tedavisi, kişinin her iki bozukluğunun da üstesinden gelmesinde en iyi başarıyı sağlamak için her iki koşulu aynı anda ele almaya odaklanır.

    genellikle bir kişinin çevresi zihinsel sağlıklarını etkileyebilir veya çevrelerindeki bazı şeyler madde kullanımına başvurmalarına neden olabilir. nidoterapi, bir kişiyi rahatsızlıklarından kurtarmak için çevresini değiştirmeye teşvik eder. yapılan bir çalışmayla, madde kullanım bozuklukları ve birlikte ortaya çıkan psikozu olan hastaların nidoterapiye iyi yanıt verdiğini ve hastanede daha az zaman harcadığını göstermiştir.

    nidoterapi ile tedavi edilen ruh sağlığı koşulları

    nidoterapi, birden fazla ruh sağlığı durumunun tedavisinde etkili olmuştur. çoğunlukla şizofreni dahil kişilik bozukluklarının tedavisinde kullanılmıştır. bir pilot çalışma, şizofreni hastaları için bakım tedavisi standardına nidoterapi eklendiğinde; hastanın sosyal etkileşimlerini, ilişkilerini ve zihinsel durumlarını biraz daha iyileştirdiğini gösterdi. ayrıca, hastanede daha az zaman geçirdiklerini belirtti. bu sonuçlar umut verici olsa da, şizofrenide nidoterapinin etkinliğini belirlemek için daha büyük kontrollü çalışmaların yapılması gerekmektedir.

    nidoterapinin faydaları ve tedavi etkinliği

    nidoterapi, özellikle diğer tedavi türlerine iyi yanıt veremeyen insanlar için daha etkilidir. çünkü diğer tedaviler, bireyi değiştirmeye odaklanır ve bu da çoğu kişi için zor olabilir. özellikle zihinsel sağlık sorunu ile uğraşan biri için. nidoterapi bunun yerine zihinsel sağlık sorunlarının tetikleyicilerini kolaylaştırmak için bir kişinin çevresindeki ortamı değiştirmeye odaklanır. akıl sağlığı bozuklukları için diğer tedavilerle birleştirildiğinde, çok daha etkili olabilir.

    kaynaklar: en.wikipedia, ncbi.nlm.nih websiteleri ve peter tyrer'ın 2109 yılı haziran ve eylül ayındaki makaleleri.

  • anadolunun göbeğinde yaşayan, beş vakit namaz kılan, kimilerine göre siyasal islamcı kimilerine göre şeriatçı görülen annem, deprem için yardım yapacaksan haluk levent'in ah bilmem nesi varmış oraya yap başkalarına yapma dedi.

    bu güveni ve haliyle devlet kurumlarının güvensizliğini tesis edebilmek cidden büyük olay.
    bunda parmağı olanları allaha havale ediyorum.

  • zaman hızlı tüketim zamanı ve bunu bilen teknoloji şirketleri kurnazca bir olaya imza atmaktalar. aracı olan herkesin başına gelmiştir, sıfır akü alırsın ve 2 yıl garantisi vardır.
    ve her ne hikmetse 2 yılı doldurduğunda sihirli bir el değmişcesine aküde birdenbire verimsizlik başlar. peki bunun sebebi nedir.. tabiki (bkz: kontrollü eskitme)

    bu olayın aynısı pil içeren tüm cihazlarda mevcuttur. bilakis telefon ve şu ara popülerleşmeye başlayan elektrikli araçlar

    bizim konumuz şimdilik telefon olduğu için oradan devam edelim.
    şimdilerde lityum polimer pil teknolojisi popüler ve bu pillerin pil döngüsü ise telefondan telefona değişim göstererek 300-500 arası kimi telefonlarda 750-1000 döngüye kadar gitmektedir.
    yani 300-500 şarj döngüsü sonrası pil sağlığı % 20-40 arası düşecektir. (bu ise sizi yeni telefon almaya itecek makul bir gerekçe)

    peki pil döngüsü nedir...
    tam bir döngü %100–0–100 şarjdır. kümülatiftir, yani güne tam şarjla (%100) başlıyorsun, %50'ye kadar boşaltın, o gece şarj ettin ve ertesi gün %50 daha boşalttın ve tekrar şarj ettin, bu yalnızca bir tam döngü oluşturur.
    yani bilale anlatır gibi şöyle ki, sen telefonunu 100 den sıfır şarja düşürüp bir kez daha %100 şarj ettiğinde tam bir döngüyü tamamlamış olursun.
    peki bu döngüyü daha verimli bir şekilde nasıl uzatabiliriz.

    * yüzde 40-80 kuralına uyarak bu döngüyü kısmende olsa uzatabilirsin...
    telefonun ihtiyaç olmadığı sürece %100 şarj etmekten kaçın çünkü bu tam bir döngüye tekamül eder ve hanene eksi 1 döngü olarak yazılır. ayrıca mümkün olduğunca da %40 altına düşmeden şarj edip %80-85 civarında şarjdan çıkar.
    %80-85 önerisi, şarjın kimyası üzerindeki baskısını azaltarak pil ömrünü optimize etmektedir.
    peki neden 40-80 arası şarj ... çünkü tam bir döngüye giremiyorsun.
    ayda 1 kez telefonu tam sıfıra inecek şekilde deşarj etmekte en azından kalibrasyon için faydalıdır.

    * yeni nesil telefonlarda amoled ekranlar kullanılmakta ne kadar az piksel yanarsa o kadar az enerji tüketmektedir.
    karanlık tema, daha karanlık duvar kağıtları demek daha az piksel yanması demek ve bu ise daha az enerji sarfiyatı demektir.

    * çoğunlukla güç tasarrufunda kullanılmalı, başlangıçta çalışan harici uygulamalar deaktif edilmeli, gereksiz servisler devredışı bırakılmalı ve telefonu aşırı ısınmasına sebebiyet vermemeli. ısındığında ise bir süre kullanıma ara verilip
    şarjda iken kullanımdan uzak durulmalı.

  • ulan yok yere gözlerim yaşardı ya.

    ne güzeldi lan. gerçekten ne güzeldi ya.

    siyasal islam, cehenneme kadar yolun var.