hesabın var mı? giriş yap

  • kesin bir cevabı olmayan soru cümlesi.

    tatlı su balıkları su içmez, tam tersi ozmatik basınç nedeniyle sürekli vücut sıvılarına karışan suyu atmakla uğraşırlar.

    tuzlu su balıkları ise bir nevi su içmektedir. ancak solungaçlarından sürekli enerji harcayarak tuzu atarlar.

    bazı özel tuzlu su balıkları ise (vatos gibi) vücutlarını özel bir adaptasyon ile denizden bile tuzlu hale getirmişlerdir. bu sayede sürekli ozmatik basınç sayesinde vücutlarına su girişini sağlayabilmektedir.

  • tamam belki saçma ama yıllarca çizgi film izlerken çizgi filmi bırakıp "allaam acaba bu acme ne olabilir? neden acme?" diye düşünerek kendi kendimi yiyip bitirdiğim şeyin aslında "a company manufacturing everything"in akronimi olduğunu öğrenmemdi. artık büyümüştüm.

  • sene 2032.

    ergenlik hezeyanlariyla surekli dunyaya satasir duruma gelmis oglumla ayni tartismalari yapiyoruz.

    - bana ne yapacagimi soylemezsin sen. babamsin diye her hareketime karisabilecegini mi saniyorsun ?
    - yavrum yapma. senin iyiligini istiyorum ben.
    - benim hicbir seyimi isteyemezsin. hem sen hayatta ne basardinki beni yonlendirmeye calisiyorsun ?
    - ben 10 yil, 5 buyuk turnuva zinedine zidane'i canli izledim. hem de 4 senesi ronaldo luiz nazario de lima ile birlikte.
    - ne diyosun yeaaa.
    - benle ne diyosunlu konusma agzini burnunu kirarim senin it. yumurtadan cikmis kabugunu begenmiyor, pezevenk.

    gibi diyaloglara neden olacak efsanedir. her messi mi ronaldo mu tartismasinin yasandigi gun biyik altindan gulen bir nesil birakmistir arkada.

  • deha ile yeteneğin farklı şeyler olması...

    bugün ekşide bateri çalan ve dalga geçilen genci izlerken insanların ön yargılarını görünce, bu başlığa yazacak şeyler aklıma geldi. benim ufkumu açmıştı ilk öğrendiğimde yazacağım bilgiler.
    johann sebastian bach diğer müzisyenlerden farklı olarak (mozart vb..) üç ismi de kullanılarak anılır. çünkü çingene bir aileden gelmektedir ve ailesinde birçok bach isimli başka müzisyenler vardır. bu müzisyenlerle karıştırılmamak için üç ismi de kullanılır. kendisi yaşarken kiliselerde cenaze törenlerinde org çalarak geçiniyordu ve cenaze başına ücret alıyordu. geçinemediği için cenaze sayısı çok az diyerek yardım istediği bir mektup bile mevcut...
    mozart sefalet içinde öldü.
    romantik akımın öncüsü sayılan john keats yaşarken hiç şiir satamadı ve 30 undan önce veremden(açlıktan) öldü. sevdiği kadınla evlenemedi, hiç saygı görmedi ve sevdiği kadın o ölünce kimseyle evlenmedi...
    tarantino film yapabilmek için ilk senaryosunu sattı. kendisi bir videocuda çalışıyordu ve sürekli film izliyordu.
    stallone'un öyküsü, jim carrey'nin standup ı bırakması...
    oğuz atay, nietzche...
    o kadar örnek var ki.
    vardığım sonuç,
    bir konuda iyi olduğunuza inanıp en mutlu olduğunuz işi yapsanız da insanlar para kazanamadığınız için size saygı duymayabilir.
    satamayabilirsiniz.
    kendinize dürüst olmanız bile saygıyla karşılanmalı ama insanlar, bazıları beste çalıp, fikir çalıp altına kendi imzasını attığı halde bu durumu görmezden gelebiliyor.
    örneğin gönülçelen müziğini manic streeet preachers-ocean spray'den arak, sözler sallinger-gönülçelen'den esinlenme, altında teoman imzası...
    teoman örnek sadece, severim de. ama saygı duymam.
    neyse,
    ne diyordum,
    satabiliyor olmak yetenektir.
    sanat dehadır.
    deha ile yetenek karıştırılmamalı.

    ve bir uğraş ile inandığı işi yapan mutlu insanlarla dalga geçmek bizim mutsuzluğumuzdur.

  • ahmet çakar emre'yle ilgili konuşurken.
    (- ertem şener)

    +emre sen saha içinde kötü bir yaratıksın
    -hocam şimdi yaratık deme ayıp oluyor
    +ne var yani allah'ın yarattığı anlamında
    -olsun hocam öyle anlaşılmıyor
    +tamam emre sen kötü bir mahlukatsın

  • başlama düdüğü
    sıkıcı ve ortada geçen 0-0'a giden bir maç
    penaltı
    selçuk şahin
    bitiş düdüğü ve kapanış

    not: at fav'a, maç günü oku, fenerbahçenin deplasman maçlarında zaman kaybetme.

  • taraftarının yarısı scout olan kulübüm. diğer yarısı ise pro lisanslı teknik direktör elbette.

  • rıza kayaalp'i türkiye cumhuriyeti vatandaşı olarak görmediğim için benim de dahil olduğum küme.

    çok açık söylüyorum, gezi direnişine karşı çıkan, ''ama otobüsleri yaktılayyyyy, kabataş'ta türbanlı bacıma işedilerrrr.' diyen herkesi vatan haini ve halk düşmanı olarak görüyorum.

  • 1945 ikinci dünya savaşından sonra abd soğuk savaşı başlattı

    1949 sovyetler birliğine karşı nato kuruldu. nato avrupa'da genişlemeye ve silahlanmaya başladı

    1955 nato'nun karşısında sovyetler birliği liderliğinde varşova paktı kuruldu. kurulduğu yıl dünya güvenliği için nato ve varşova paktının dağıtılması isteği abd tarafından red edildi.

    1960'lı yıllarda yaşanan gerginlikler ve küba olayı iki tarafı savaşın eşiğine getirdi. fransa, almanya ve italya gibi bazı avrupa ülkeleri olası bir savaştan duydukları korku ile ilişkileri yumuşatmak için diplomatik girişimlerde bulunmaya başladılar.

    1970'li yıllar iki taraf üye ülkelerinin topraklarına nükleer silah yerleştirmeye başladı. abd, yumuşak diplomasi dilini savunan almanya gibi avrupa ülkelerini dinlemedi ve avrupayı silahlandırmaya devam etti.

    1980'li yıllar reagan ve gorbaçov liderliğinde abd-sovyetler arasında yumuşama başladı.

    1987 yılında abd ve sovyetler arasında orta menzilli nükleer güçler anlaşması imzalandı.

    1991 gorbaçov'un perestroika ve glasnost adını verdiği reformlar soğuk savaşı bitirdi. bu reformlar sovyetler birliğinin dağılmasına sebep oldu. abd ve rusya ilişkileri başladı. rusya sovyetlerin dağılmasından sonra ekonomik olarak çöktü.

    1994 rusya 'nato barış için ortaklık program'ına katıldı.

    1997 clinton ve yeltsin önderliğinde nato/rusya işbirliği antlaşması yapıldı. bu antlaşmaya göre; nato rusya'ya doğru genişlemeyecek, üye ülkeleri silahlandırmayacak, nato-rusya ortak hareket edecek, rusya'ya komşu ülkeler birliğe alınmayacak ve silahlandırılmayacaktı. aynı yıl nato-rusya, kurucu senedi/ güvenlik antlaşması imzaladı

    1999 abd, rusya'nın ekonomik zayıflığından faydalanıp eski varşova paktı üyeleri olan macaristan, çek cumhuriyeti ve polonya'yı nato'ya dahil etti rusya buna sert tepki gösterdi. abd'yi verdiği sözü tutmamakve anlaşmalara uymamakla suçladı

    2002 rusya'nın kaygılarını ve tepkilerini dinlemeyen abd; yine rusya'nın eski müttefikleri olan slovenya, romanya, slovakya, litvanya, letonya estonya ve bulgaristan'ı nato'ya üye yaparak rusya'nın sınırlarına dayandı. rusya'nın tüm tepkilerine rağmen bu ülkeleri silahlandırıp rusya'yı nato şemsiyesi altında kuşatmaya devam etti.

    2000'li yıllar, rusya enerji kaynakları ve ekonomik reformlarla ekonomisini düzeltti. zaten var olan askeri gücünü ekonomi gücü ile destekleyerek bölgede daha agresif bir politika izlemeye başladı.

    2008 abd gürcistan ve ukrayna'yı nato üyesi yapacağını taahhüt etti. rusya bunun kabul edilemeyeceğini ve abd'den bu taahüdünün derhal iptal edilmesini istedi. aynı zamanda rusya sınırlarına silah konuşlandırmama sözünü vermesini istedi. abd rusya'nın isteklerini ciddiye almadı. rusya gürcistan'a askeri müdahalede bulundu.

    2014 ukrayna hükümeti nato/abd'ye yakınlaşmanın ülkenin geleceği açısından sorunlu olduğunu belirtip, imf'yi ülkede istemediğini ve avrupa birliği ile anlaşmak yerine rusya ile güçlü ilişkiler kurmayı tercih ettiği için; abd'nin organizasyon ve kışkırtması ile halk ayaklandı. turuncu devrim adı ile anılan olaylarda seçilmiş iktidar devrildi. rus nüfusun yoğunlukta olduğu donetsk ve luhanks'ta yeni hükümetin ayrılıkçılara uyguladığı şiddetli baskıdan dolayı rusya bu bölgelere destek verdi. rusya bu olayların sonucunda kırım'ı ilhak etti.

    2021 abd başkanı biden ukrayna'nın nato üyeliği için düğmeye bastı. rusya, bunu asla kabul etmeyeceğini belirterek abd'yi, avrupa birliğini ve ukrayna'yı defalarca uyardı. ukrayna'nın nato'ya üye olmasını ve nükleer silahlandırılmasını kendi ülkesine karşı yapılmış bir kuşatma olacağını ve bunun savaş sebebi olacağını belirtti.

    sonuç: rusya yaptığı tüm çağrılara ve diplomasiye rağmen hiç bir sonuç alamayınca ukrayna'ya silahlı müdahalede bulundu..