baby reindeer

• öncelikle cinsel şiddete uğramış kimsenin izlemesini tavsiye etmeyeceğim dizidir. hele ki yeterince iyileşemediyseniz. o zaman her kötü deneyime sahip olan o konudaki içerikleri sonsuza dek yok saysın, ne saçma iş diyen olacaktır. bu seçenek onun için daha iyiyse evet, yok saysın.
  ilk üç bölümde şaşırıp rahatsız olurken bir yandan da kıkır kıkır güldük erkek arkadaşımla. sonrasını tek başıma izledim. dördüncü bölümün başındaki uyarıyı yeterince sallamamış olmalıyım ki durdura başlata, kendimi sakinleştire sakinleştire izledim. tabii bırakmak da bir seçenekti ama nereye varacağına dair merakım daha ağır bastı. sonraki bölümlerde cinsel şiddeti görmüyoruz diye rahatsız ediciliği azalır sandım, yanılmışım. yanılmak zaten bende ata sporu.
  dizi sizi ilk bölümlerde güldüğünüze pişman ediyor, gülünmeyecek boklara gülmek neymiş gösteririm şimdi sana diye parmak sallıyor. bir yandan haklı buluyorum öbür yandan parmak sallayanın kendim olduğu kanısına varacak gibi oluyorum.
  --- spoiler ---
  
  diziyi izlemeden önce sosyal medyada gezinirken martha'nın hayatını, geçmişini öğrenemediğimizi belirten bir yorum görmüştüm. izlemeye başlayınca önce bir hayıflandım, keşke öğrenseydik diye. bitirdikten sonraysa düşüncem değişti, bu donny'nin hikâyesiydi martha'nın değil. öyle olmasa bile merakım süpürüldü gitti.
  
  --- spoiler ---
  
  son olarak (bkz: richard gadd)'ın yani donny'nin, yani martha'nın baby reindeer'ının bizzat yaşadığı hikâyeyi ve kendisini bu kadar dışarıdan bir göz (biraz da tanrısal bir göz) gibi algılayıp anlatabilmesine şaşırdım. galiba çok iyi bir terapi ve iyileşme süreci ya da komple kafayı kırmayı gerektiriyor bu yaptığı.
  
  neyse, 3.5/5.
• tatlı bir komedi gibi başlayıp devamındaki gerçeklik ile insanı aşırı rahatsız eden ingiliz yapımı mini dizi. son 2 bölümde insana bir buhran çöküyor.
  
  insan psikolojisinin nelere gebe olduğunu, yanından yürüyüp geçtiğimiz insanlarda ne gibi travmalar yattığını bilemiyoruz maalesef.
• bu diziyi yeteri kadar derinlikli bulmayanları anlayamıyorum. anlayamayacağım.
  
  bu dizi stalkerlık hikayesinin çok ötesinde bir konuyu ele alıyor. insan psikolojisinin nasıl çalıştığını gösteriyor bize. bazı tercihlerimiz kendimize itiraf edemesek dahi o psikolojiye dayanıyor işte. zaten bizi insan yapan yanımız da bu.
  
  bu sebepledir ki dizi bittiğinde seyirci olarak bizler de dizinin başından beri korkup belki de tiksindiğimiz marthayla empati bile yapmaya başlıyoruz.
  
  çok güzel işlemiş konuyu. tavsiyedir, izleyin.
• bence insan olmanın ve insanın olmanın tum getırılerınin çok iyi yansıtıldıgı, yogun bir dizi olmuş. sonlara dogru bır ara fazlaca "gay oldum of ya benı de boyle kabullenır mısınız!!?" muhabbetı yapacaklar sandım netflix sağ olsun ama allahtan pek uzatmadılar. bu muhabbet dizinin konusunun onune gecseydı cidden yazık olurdu.
  --- spoiler ---
  
  tacize ugramak ve sonrasını ele alan izledigim en iyi diziydi diyebilirim. çünkü dizide bizim gördügümüz taciz sonrası travmalardan cok daha baska ve en az onlar kadar gerçek bir baska travmayı izliyoruz. aynı zamanda insan olmanın cok yonlulugunu ve olayları tek bir tarafla ele alamayacagımızı gözler onune serıyor.
  ozellikle depresyon ya da travmaların tek bir yönüyle ele alındıgı günümüzde veya dizilerde de gercek hayattan uzak bir şekilde siyah makyaj yapıp siyah giyinmek herkese küfür edip havali bir insana donusmek olarak ele alınsa da, gerçek hayatta travmaların yarattıgı insan kesinlikle donny ve martha gibi kisilerdir.
  donny'i hayatımda hiçbir dizi karakterını anlamadıgım kadar iyi anladım. ve donny'nin yaptıgı her seye, verdiği her karara karşı kendisine olan dürüstlügü ilgi cekici, kesınlıkle diziyi daha özel kılmış. insanın en cok yanıldıgı ve zorlandıgı sey kendısıne durust olmaktır bence. donny; bulundugu hıkayedekı magdur oldugu noktaları da, bu magduriyeti içten içe istedigi noktaları da, hayır dıyebılırken demedıgı noktaları da, kaçabilirken kaçmadıgı veya istemedigini dusunurken varlıgından haz aldıgı şeyleri de; kısacası elınde olan olmayan yaptıgı yapmadıgı her seyın farkında. ve bunlar bence diziyi en gerçek yapan şey.
  çünkü en üstte dediğim gibi gerçek hayatta, hiçbir şey tek taraflı değil ve hiçbir şeyin tek bir suçlusu ya da tek bir gerekçesi olmuyor. içten içe bildigimiz bazı gerçekler oluyor itiraf edilmeyi bekleyen, bazen kendimize engel olamayarak kapısını araladığımız yanlışlar oluyor. veya bir duygunun diğerlerini bastırdıgı ve engel olamadıgımız oluyor bazen. ne olursa olsun veya ne yaparsa yapsın karsımızdakı ınsana hala acımak ve onun ıcın uzulmek, veya belkı bır yaramıza dokundugu ıcın hala onu ıstemek...
  
  --- spoiler ---
  
  snet from mmy iphoon
• bir oturuşta izlediğim ve 10 üzerinden 10 verdiğim dizi.
  dizi neredeyse bütün duyguları hissettiriyor insana ki bu bir yapımı iyi yapan en önemli özellik bence.
• gerçek hikayeymiş
  ne kadarı gerçektir bilemiyorum tabi.
  her sahnenin gerçek olduğunu varsayıyorum.
  
  anladığım şu:
  iskoçya'da tek bir allah kulu zeki değil.
  diğer bir deyişle, iskoçya'daki herkes salak.
  
  --- spoiler ---
  bizim salak polise gitmeden önce oturup düşünmüyor ben ne yapıyorum diye, polise ne diyeceğim diye düşünmek aklına bile gelmiyor...
  
  ilk sahnede gördüğüm an anladım tam bir salak olduğunu zaten.
  
  kadına bi sıcak bi soğuk yapıyor.
  mahkemeden uzaklaştırma kararı alıp kadının evine gidip kadınla cima eyliyor....
  
  trans kardeş güya terapistmiş ama stalker falan konuşulurken "aa hiç öyle bir şey duymadım" diyo.
  uzaktan mı okudun aq?
  tartışma çıkıyor, diğer kadını tahrik ediyor falan.
  
  polis de salak.
  arabulucu falan hepsi salak.
  neyse yani özetle filmde akıllı birey yok.
  
  eğer biraz zekiyseniz iskoçya'ya gidin, allah diye taparlar size bence.
  idiocracy filmi gibi ülke ameka.
  
  --- spoiler ---
  
  bu kadar sinirlenme sebebim tabii ki filmin içine çok girmiş olmam.
  bir grup salağın ve psikolojik delinin yaşadıklarının anlatıldığı güzel bir mini dizi.
  
  arkadaşın salak olduğunu zaten esprilerinden de anlıyoruz.
  
  neyse salak yani.
  
  beynini sktiğim ya...
  bak yine aklıma geldi.
• facebook'un mesajları netflix'e sattığının en net kanıt olan dizi.
• daha önce hiç “sent from my iphone” sözcükleri bu kadar ürpertici olmamıştı.
• türkiye'de sıradan bir olayı anlatmışlar. sadece cinsler ters. bizde genelde ölümle sonlanır. araya biri girmeye çalışırsa da o bok yoluna gider.
• martha davasında haklı