avustralya

• yedinci yılımızı da doldurmaya başladığımız, dünyanın geri kalanını unuttuğumuz, dünyanın da genelde bizi unuttuğu, havanın gün içinde 20 derecenin altına düştüğünde kış geldi denilen güzel ülkem.
  
  uzun süredir bu başlık adı altında birşey yazamadım çünkü açıkçası çok da yazacak bişey bulamadım bu zamana kadar. hayat o kadar standart, sakin ve huzurlu geçiyor ki artık bişeyler bulmak zor açıkçası. tabiki son yaşanan birkaç olaydan sonra bişeyler karalamamın zamanı geldi. rastgele değişik konulardan oluşan bir yazı olacak.
  
  - öncelikle yakın zamanda sydney'de yaşanan bıçaklama olayına değinelim. belirtmeliyim ki bu saldırı, son 7 yıldaki ülkedeki en büyük kriminal olay oldu. depresyondan, içkiden, uyuşturucudan kafayı yamultup sağa sola saldıran ruh hastası bu tipler, avustralya'nın bilinen sorunlarından biridir. genelde böyle olaylar en fazla birkaç kişinin yaralanması ile sona erer, bunları da duyarız haberlerde. ancak bu büyüklükte bir şey ilk defa oluyor. bunlara karşı sosyal önlemler alınsa da modern ülkelerin bu tarz sorunları oluyor ve tam çözülemiyor ne yazık ki. ülkenin geneldeki huzurlu ortamı yüzünden de, insanlar ve hatta polisler bu tarz durumlarda ne yapacaklarını tam olarak bilemiyorlar ve olay daha da büyüyor. umarız ki bir daha böyle birşey gerçekleşmez.
  
  - muhtemelen geçen yılın en büyük olayı, anayasanın değiştirilerek, aborjinlere özel, federal mecliste "ses" adı verilen, "danışmanlık" görevi üstlenecek, sadece aborjin üyeleri olacak bir departmanlık tipi yapı oluşturulması üzerine ülke genelinde yapılan bir referandum idi. bu referandum, yüzde 60'ın üzerinde oyla reddedildi. kabul edilmemesinin ana nedeni de mecliste ırka dayalı bir ayrıcalık oluşturulması ve diğer vatandaşlara karşı ayrımcılığa, ırkçılığa neden olması olarak gösterildi. bu referendumdan aklımdan kalan olay ise, referandum öncesi avustralya seçim komisyonu tarafından bütün evlere gönderilen kitapçık idi. kitapçıkta hem evet hem de hayırı destekleyen tarafların tezleri madde madde açıklanmış olarak yazıyordu. bu sayede seçmenin karar vermesine katkıda bulunmuş oldular. çok beğendiğim bir uygulama oldu bu.
  
  - bir diğer önemli gördüğüm olay ise türk hava yolları'nın avustralya devleti ile anlaşma imzalayarak, onlarca farklı yeni uçuşlara başlaması oldu. bu sayede, türkiye uçuşları da dahil olmak üzere, avustralya dışı bir çok uçuşta fiyatlar hemen hemen yarı yarıya indi. hatta, korona sonrası neredeyse ikiye katlanan fiyatlar, korona öncesi fiyatların da altına indi. buradaki enteresan olay ise uçuş arttırmayı önce katar hava yolları'nın istemesine rağmen, bunun kabul edilmeyip, daha sonra türk hava yolları'nın teklifinin kabul edilmiş olması. kapalı kapılar arkasında ne olduğunu tahmin etmemiz biraz zor.
  
  - bir de kişisel bir tecrübeye dair bir şeyler ekleyim. avustralya' ya taşındığımızda, ev eşyalarımız yeni olduğu için, bütün evi buraya getirmiştik, korona öncesi fiyatlar çok uygundu çünkü bu taşınma için. avustralya da türkiye ile aynı voltajı kullandığından (sadece priz uçları farklı) bütün eşyalar düzgün çalıştı sonuçta ancak geçen 7 yılda bir takım eşya da bozuldu, enteresan ki bunlar hep türkiye'de üretilen ürünler oldu. bozulan ürünler sırasıyla şöyle:
  
  --- ilk yıl vestel marka televizyonun led ışığı patladı
  --- üçüncü yıl arçelik marka tost makinesi elektrik kaçağı vermeye başladı
  --- aynı yıl homend marka kettle'ın elektrik aksanı patladı
  --- dördüncü yıl arçelik marka mikrodalganın içi paslandı.
  --- beşinci yıl da arçelik marka buzdolabının motoru bozuldu.
  
  tabi bu ürünler türkiye'den geldiği için de yedek parçası burada bulunmadığından çöp oldular ne yazık ki.
  
  bu arada belirteyim, bu eşyaların hepsi avustralya'ya geldiğinde 1-2 yıllık idi sadece. ömürleri bitmiştir denemez çünkü hepsiyle aynı zamanda alınan bosch marka çamaşır makinesi, kurutma makinesi, bulaşık makinesi, fırın ve blender ve lg marka televizyon hala sorunsuz çalışmakta.
  
  yazacaklarım bu kadar, soruları olanlar her zaman olduğu gibi mesaj kutumu yeşillendirebilir, elimden geldiğince yanıtlarım herşeyi. bir sonraki yazıda görüşmek dileğiyle, cheers.
• şu ana kadar 2024 yılında yaşanan 32 kadın cinayetleri üzerine mitingler düzenlenen ülke :
  https://www.instagram.com/…c6qh7k_sakb/?img_index=5
  
  32 rakamı ki bu rakam resmi rakam, gerçekte olan daha da fazladır.
  
  yalancı başbakanın olayları ise tam bir emotional damage memesi yapmalık.
  
  https://youtu.be/szr10mbtbu8
  standart hür avustralya durumu olarak guardian'ın bile yorumları kapatması, işte medeniyet bebeğim.